Üniversiteyi bitirdikten sonra taşradaki aile evine dönen İrem, karanlık sırlarla yüzleşmeye hazır değildir. Bu ev, yalnızca yatalak annesi, içine kapanık babası ve birlikte büyüdüğü kuzenleri Nida ile Esma’yı değil; aynı zamanda gömülü acıları ve suskunlukla beslenen eski korkuları da barındırır. İrem’in dönüş gecesi, anneannesi Mukaddes’in aniden ölmesiyle evde açıklanması zor tuhaflıklar baş gösterir. Genç kızlar, yaşadıkları huzursuzluğu Mukaddes’in ölümü ve üç harflilerin musallatına bağlasalar da, evin duvarları daha karanlık bir gerçeği fısıldamaktadır. Çünkü bazen asıl korku, geldiği yeri hiç terk etmemiştir.